Misak'ın Elçisi

Birtakım insanlar tarafından, Kuran'da 3/81 ve 33/7 no.lu ayetlerle, Muhammed peygamberden sonra gelecek bir resulün haber verildiği ve söz konusu bu resulün "Reşad Halife" olduğu öne sürülmektedir.

"Hani, Allah nebilerin misakını almıştı: And olsun size kitap ve hikmet verip, sonra sizin yanınızdakini tasdik eden bir resul geldiğinde, ona mutlaka inanacaksınız ve yardım edeceksiniz! Kabul ettiniz mi ve bu meşakkatli teklifi üzerinize aldınız mı, demişti. Kabul ettik, demişlerdi. Şahit olun, ben de sizinle birlikte şahit olanlardanım, demişti." (3/81)

1) Nebilerden alınan misak, onlar aracılığıyla ümmetlerden alınmış olur.

Nebiler, kendilerine inen ilahi bilgiyi, insanlara ileten aracılardır. Dolayısıyla, onlardan alınan misak, aslında bu ilahi bilgiye muhatap olan insanlardan alınmış olur:

"İsrailoğullarının misakını almıştık ve onlara resuller göndermiştik..." (5/70)

Misak ile kastedilen ve istenen şey ise, insanların ilahi bilginin gerektirdiği doğrultuda hareket etmeleridir:

"...Onlardan, Allah hakkında ancak gerçeği söyleyeceklerine dair kitabın misakı alınmamış mıydı ve içindeki şeyleri ders edinmemişler miydi?" (7/169)

3/81. ayette, söz konusu "resul"e inanacak ve ona yardım edecek olanlar, nebiler olamaz; ancak onların ümmetleri olabilir. Aksi halde, söz konusu resul geldiğinde, nebilerin hayatta olması gerekirdi. Zaten, bir sonraki ayette, "Bundan sonra kim yüz çevirirse, onlar fâsık olanlardır." (3/82) denilmiştir. Resul'e inanmayarak ve ona yardım etmeyerek fasık olanlar, nebiler değil; onların ilettiği ilahi bilginin gerektirdiği doğrultuda hareket etmeyen kimselerdir. Bu gerçek, Kuran'da şu şekilde ifade edilmektedir:

"...Onunla fasıklardan başkasını saptırmaz. Onlar misakından sonra, Allah'ın ahdini bozarlar..." (2/26-27)

Bu durum, 3/81. ve 3/187. ayetler birlikte değerlendirildiğinde de açık bir şekilde görülebilir:

"Hani, Allah nebilerin misakını almıştı: And olsun size kitap ve hikmet verip, sonra sizin yanınızdakini tasdik eden bir resul geldiğinde, ona mutlaka inanacaksınız ve yardım edeceksiniz!.." (3/81)

"Hani, Allah kitap verilenlerin misakını almıştı: İnsanlara onu mutlaka açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz..." (3/187)

2) 3/81. ayette bahsedilen "resul", Muhammed peygamberdir!

Ali İmran suresi, baştan sona bir bütün olarak incelendiğinde, 3/81. ayetin, Ehli Kitap'la ilgili kısımda yer aldığı açıkça görülecektir. Burada okuyucunun dikkatini, 3/81. ayette geçen, "yanınızdakini tasdik eden bir resul" ifadesine çekmek istiyorum. Ali İmran suresinin 3-4. ayetlerinde, Muhammed peygamber için, "Kitabı sana, öncekileri tasdik edici olarak hak ile indirdi. Daha önceden insanlar için bir kılavuz olarak, Tevrat ve İncil'i indirmişti..." denilmektedir.

Allah, Tevrat ve İncil vasıtasıyla, Muhammed peygamberin geleceğini insanlara bildirmiştir. Bu gerçek, Kuran'da, "Yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılmış olarak buldukları, ümmi nebi olan "resul"e tabi olanlar..." (7/157) denilerek açıkça ifade edilmiştir (ayrıca, bkz: 61/6).

İşte, 3/81. ayette, bu gerçeğe işaret edilerek, Ehli Kitap, misakın gerektirdiği doğrultuda hareket etmeye çağrılmakta ve onlardan, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de geleceği haber verilen resule inanmaları ve ona yardımcı olmaları istenmektedir.

3/81. ayetin öncesinde ve sonrasında yer alan bazı ayetler şu şekildedir:

3/70-71: "Ey Ehli Kitap! Niçin Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz? Şahit olduğunuz halde... Ey Ehli Kitap! Niçin batılla hakkı karıştırıp, hakkı gizliyorsunuz? Bildiğiniz halde..."

3/98: "Ey Ehli Kitap! Niçin Allah'ın ayetlerini inkar ediyorsunuz? Yaptığınız şeylere, Allah şahit olduğu halde..."

3/101: "Nasıl inkar edersiniz? Allah'ın ayetleri size okunurken ve O'nun resulü içinizdeyken..."

3) Peygamberlerden alınan misaklar! (33/7)

1. başlık altında, nebiler aracılığıyla, ümmetlerinden misak alındığını ifade etmiştik.

"Hani, nebilerden, onların misakını almıştık; senden ve Nuh, İbrahim, Musa ve Meryem oğlu İsa'dan. Onlardan sağlam bir misak almıştık!" (33/7)

Yukarıda da delilleriyle gösterdiğimiz gibi, "misak" ile kastedilen ve istenen şey, insanların ilahi bilginin gerektirdiği doğrultuda hareket etmeleridir:

"Nuh'a tavsiye ettiğini ve sana vahyettiğimizi ve İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi, sizin için dinden şöyle şeriat koydu: Dini doğrultun; onda ayrılığa düşmeyin!.." (42/13)

Şimdi Kuran'da buna ilişkin verilen örneklere birlikte bakalım:




Muhammed Peygamber ve Ümmeti


"Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kimse, görmeyen kimse gibi midir? Ancak temiz akıl sahipleri düşünür. Onlar ki, Allah'ın ahdini yerine getirirler ve MİSAK'ı bozmazlar. Onlar ki, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi birleştirenlerdir. Rablerine saygı gösterirler ve kötü hesaptan korkarlar. Onlar ki, Rablerinin vechini talep etmek için sabretmiş, namazı kılmış, verdiğimiz rızıklardan gizli ve aleni infak etmiş olanlardır; kötülüğü iyilikle savarlar! Yurdun sonu işte onlarındır!" (13/19-22)

"MİSAK'ından sonra, Allah'ın ahdini bozanlar, Allah'ın birleştirilmesini emrettiği şeyi kesenler ve yeryüzünde fesat çıkaranlar... Lanet işte onlarındır ve yurdun kötüsü de onlarındır." (13/25)

"Allah'a ve resulüne iman edin! Sizi tasarrufa yetkili kıldığı şeylerden infak edin! Sizden iman etmiş ve infak etmiş olanlara, çok büyük bir ecir vardır. Resul, sizi Rabbinize inanmaya davet etmekte olduğu halde, size ne oluyor ki, Allah'a iman etmiyorsunuz? Eğer mü'minler iseniz, sizin MİSAK'ınızı almıştı. Sizi karanlıklardan nura çıkarmak için, kuluna apaçık deliller olan ayetler indiren O'dur! Şüphesiz Allah, size karşı çok şefkatli, çok merhametlidir." (57/7-9)

"Allah'ın üzerinizdeki nimetini ve onunla sizi bağladığı MİSAK'ını hatırlayın: Hani, 'İşittik ve itaat ettik' demiştiniz..." (5/7)




İsa Peygamber ve Ümmeti


"Biz Hristiyanız, diyenlerden, onların MİSAK'ını almıştık. Kendilerine zikrettirilen şeylerden bir kısmını unuttular. Böylece kıyamet gününe kadar, aralarına düşmanlık ve buğz saldık. Allah yaptıkları şeyleri onlara haber verecektir." (5/14)

"Hani Allah, 'insanlara onu mutlaka açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz' diye, kitap verilenlerin MİSAK'ını almıştı. Ardından onu arkalarına attılar ve onunla az bir karşılık satın aldılar. Satın aldıkları şey ne kadar kötü!" (3/187)




Musa Peygamber ve Ümmeti


"...Onlardan sağlam bir MİSAK almıştık..." (4/154)

"Hani, sizin MİSAK'ınızı almıştık ve üzerinize Tur'u kaldırmıştık: Size verdiğimiz şeyi, kuvvetle tutun ve korunasınız diye içindeki şeyleri hatırlayın!.." (2/63)

"Hani, İsrailoğulları'nın MİSAK'ını almıştık: Allah'tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz! Anne-babaya ve yakınlara, yetimlere ve yoksullara iyilik (yapacaksınız)! İnsanlara güzel söz söyleyin, namazı kılın, zekatı verin..." (2/83)

"Hani, sizin MİSAK'ınızı almıştık: Kanlarınızı dökmeyeceksiniz! Yurtlarınızdan birbirinizi çıkarmayacaksınız!.. Sonra, şahitlik ederek kabul ettiniz." (2/84)




Ayrıca, bkz: İncillerde, Muhammed Peygamberin Geleceği Haber Veriliyor mu?

Ana Sayfa